Monday, September 18, 2017

Kimsesizler mezarlığı, CHP ve adalet

Kimsesizler mezarlığı, CHP ve adalet


En son Cizre’ye gittiğimde Eskişehir’den gelmiş, oğlunun kemiklerini arayan bir anneyle karşılaşmıştım. Oğlundan neredeyse 1 yıldır haber alamıyordu. Cizre’deki sokağa çıkma yasağı sırasında “Cizre ile dayanışmaya gittiğini” duymuştu. Bu kadar! Şimdi oğlundan varsa kalan bir parça kemiği arıyordu.
Cizre’de halen isimleri bilinmeyen onlarca genç Cizre çocuk mezarlığında yatıyordu. İsimleri bilinmediği için üzerleri numaralandırılmış mezarlarda...
Dün gördüğüm küçük bir haber tüm bunları tekrar hatırlattı bana. Haberde Nusaybin’de yasak sırasında ölen 83 kişiden, 28’inin cenazesinin DNA eşleşmelerinin yapıldığını, ancak savcılık ailelerinin adreslerini kaybettiği için cenazelerin ailelere teslim edilemediği yazıyordu. 83 kişiden bu güne kadar sadece 35 kişinin cenazesi kimsesizler mezarlığından alınıp ailelerine verilmişti. Geri kalan cenazeler farklı şehirlerin kimsesizler mezarlığında yatıyor.
Bölgede tanıdığım birçok aile 2 yıldır ellerinde çocuklarından kalan bir parça saç teli, şehir şehir morgları arşınlamaktalar. Ama nedense koca devlet, 2 yıldır bu ailelere bir dönüş bile yapmıyor. Evladının bir parça kemiğini, gidip sarılıp dertleşeceğin bir parça toprağı çok görüyor.
Kürt analar çocuklarından bir parça araya dursun, ülkenin Batısında ise muhalefet “Adalet Kurultayı” yapıyor. Her zamanki gibi “Kürtsüz”, bir gözü kapalı, bir kulağı sağır. Herhalde yıllar önce Ecevit’in söylediği gibi “Düşünmezseniz böyle bir sorun yoktur” sanıyorlar. Kurultaya ilişkin meramımı bugün Duvar Gazetesi’ndeki yazısında İrfan Aktan gayet güzel anlatmış. Okumanızı tavsiye ederim.
Bu sabah haberlerde Adalet Kurultayı’nın ikinci gününde, Türkiye’de yaşanan adaletsizliklerin gösterildiği “Hafıza Sokağı” sergisinin açılışını okuyunca merak ettim, sergide kimler var diye şöyle bir baktım. Videoda Kılıçdaroğlu’nun açılışını yaptığı sergiden ufak bir bölüm görünüyor, bu ufak bölümde gördüğüm isimler şunlar: Erdal Eren, Fırat Çakıroğlu, Hamit Fendoğlu, 15 Temmuz Şehitleri panosu, Bingöl katliamı panosu, Metin Göktepe, Songül Yakut, Mavi Marmara… Elbette göremediğim bölümünde başka isimler ve katliamların da panoları vardır. Ama biliyorum ki Silopi’de cenazesi 7 gün cenazesi yerde kalan Taybet Ana, Cizre’de günlerce cenazesi buzlukta tutulan Cemile, ya da 3 aylıkken kurşunların hedefi olan Miray bebek bu hafıza sokağında yok. Mesele Kürtse, bu ülkenin hafızası nedense hep zayıf oluyor!
Kurultay programında sağlıkta adalet, geçimde adalet, inançta adalet, hayvansal üretimde adalet, bilgi ve iletişimde adalet, tüketiciye adalet, eğitime erişimde adalet, kültür ve sanatta adalet, ihale, teşvik ve izinlerde adalet bile var ama Kürt sorununda adalet yok! CHP, Kürtlerin yaşadığı adaletsizliklere gözünü kapayarak, Kürt illerine sırtını dönen bir bakış açısıyla bu ülkede adalete ulaşılabileceğini sanıyor.
Oysa adalet aranacaksa bu ülkede, Cizre’nin bodrumlarına, 645 gündür hala girilemeyen Sur’a, tellerin arkasındaki yasaklı Nusaybin’e, yüzde 70’i yıkılan Şırnak’a, Gever’e, Bölgede yapılan TOKİ’lerin altında çıkan kemiklere, kimsesizler mezarlığında yatan gencecik bedenlere bakmak gerekiyor.

Nurcan Baysal

*As published in T24 on 29.08.2017

No comments:

Post a Comment